Ana içeriğe atla

Şefika Kurnaz / Yenileşme Sürecinde Türk Kadını 1839 - 1923 Eleştiri Yazısı

 ŞEFİKA KURNAZ / YENİLEŞME SÜRECİNDE TÜRK KADINI 1839- 1923 ELEŞTİRİ YAZISI

Şefika Kurnaz / Yenileşme Sürecinde Türk Kadını 1839 - 1923

Profesör Doktor Şefika Kurnaz.
İstanbul: Ötüken Neşriyat, Şubat 2015, 288 sayfa.

          1963'te Ankara'da doğdu. İlk, orta, lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden 1984'te mezun oldu. Aynı üniversitenin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde okutman olarak göreve başladı. Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839 - 1923) isimli teziyle yüksek lisansını (1988), II. Meşrutiyet Döneminde Türk Kadını (1908 - 1918) adlı teziyle de doktorasını tamamladı (1995). Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak çalışırken Gazi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Anabilim Dalı'na yardımcı doçent olarak atandı (2002). Aynı yıl doçent, 2008'de profesör oldu. Halen aynı bölümde çalışmaktadır. İki çocuk annesidir. Şefika Kurnaz'ın çalışmaları Osmanlı kadın hareketi üzerinde yoğunlaşmıştır.

Şefika Kurnaz.
          
          Şefika Kurnaz'ın Yenileşme Sürecindeki Türk Kadını adlı kitabı Tanzimat'tan Cumhuriyet Dönemi'ne kadar  Türk kadınının sosyal, kültürel vb. alanlarda değişimini objektif, birçok kaynak kullanarak ele almıştır.
          Kitapta genel anlamda yalın, sade, anlaşılır bir kullanılırken bazı bölümlerde Osmanlıca ve Arapça kökenli kelimelerin kullanıldığını belirtmek gerekir. Kitapta açıklama, tartışma, özetleme gibi anlatım teknikleri kullanılmıştır. Anlatımına baktığımızda ise başlıkları kalın punto ile, önemli noktalar tırnak içinde belirtilerek okuyucunun dikkatinin çekilmesi amaçlanarak hareket edilmiştir. Tablolar ve sayısal veriler kullanılarak okuyucunun olayları daha rahat bir şekilde anlaması kolaylaştırmıştır. Ayrıca belli cümleler için sayfanın alt kısmında açıklama yapılmış, kaynakça belirtilmiş, daha fazla bilgi için kitap önerileri yapılmış vb. okuyucunun daha fazla araştırıp konu hakkında bilgi edinmesi sağlanmıştır.
          Şefika Kurnaz çalışmalarında Osmanlı Kadın hareketi üzerine yoğunlaşarak devam etmiştir. Birçok kaynak ve durumu inceleyerek bizlere yalın, anlaşılır bir kitap hazırlayarak Türk Kadını hakkında bilgi edinmemize olanak sağlamıştır. 
          Kitap genel anlamda üç ana bölümden ve sonuç kısmından oluşmaktadır.  Ana bölümlerde kendi içinde bölüme ayrılarak anlatım yapılmıştır. Sonuç  bölümünde ise dönemlerden yapılan çıkarımlardan vs. bahsederek hareket edilmiştir. Bizlere Türk Kadınının yaşadığı durumları daha yalın anlatarak tarih bilincimizin (herkesin) gelişmesini hedeflediğini söylemek mümkündür.
          Kitaptaki olumsuzluklardan biri tabloların sık sık kullanılması. Tablolarda bulunan verileri de aynı çaba ile okumak zor. Tabiki tabloların ve sayısal verilerin olayları pekiştirdiği, somutlaştırdığı gibi faydaları da bulunmakta ancak kafi miktarda olsa idi kitabın daha güzel olduğunu söyleyebilirdik.
          Kitabı okurken gözüme çarpan önemli noktalardan biri 1.Dünya Savaşı döneminde erkeklerin askere alınması nedeniyle kadınlar ilk defa memur, işçi gibi meslek haklarına sahip olabildi. Bu durumda bizlere zor durumda kalınınca yapılmayan durumların gerçekleşmesinin mümkün olabildiğini, olabileceğini göstermekte ve bir başka çıkarım ise bir vatanda yaşayan bütün insanlar kadın, erkek fark etmeksizin devleti korumak için emek harcağını göstermekte. Bu nedenle kadın - erkek eşitliğinin önemli olduğunu vurgulamak ve unutmamak gerekir. Ancak dönemin şartlarını, kültürün, toplumun vb. etkisinin unutmadan düşünerek hareket ederek çıkarımlara ulaşmamız gerektiğini de belirtmek gerekir.


          Mustafa Kemal'in Türk Kadınına verdiği değeri unutmamak gerekir. Kadınlara medeni kanun, eğitim, seçme - seçilme gibi birçok konuda inkılaplarını gerçekleştirdiğini belirtmek gerekir. Medeniyet göstergesi olarak gösterdiğimiz Batı'dan önce kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdiğini yinelemek gerekir. Atatürk, şartlar sağlandığı takdirde, kadının hiçbir alanda erkeklerden geri kalmayacağı görüşünü de belirterek hareket etmiştir.
          Türkiye'deki kadınlarımızın hakları, eşitliği, özgürlüğü için mücadele eden Halide Edib'e, Müfide Ferit'e, Mustafa Kemal Atatürk'e, Asker Saime'ye, Ziya Gökalp'e ve dahasına teşekkürlerimi sunarım.

Kaynakça: WWW.dr.com.tr yararlanılmıştır.


 Yenileşme Sürecinde Türk Kadını 1839 - 1923 Adlı Kitabını Almak İçin ;

                                                                          

                                                                                  

                                                                 

Destek, talep ve görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...