Ana içeriğe atla

İlber Ortaylı / Osmanlı Toplumunda Aile Eleştiri Yazısı

Osmanlı Toplumunda Aile Eleştiri Yazısı

Osmanlı Toplumunda Aile

İlber Ortaylı
İstanbul: Kronik Yayınları, Aralık 2020, 240 sayfa.


          Tarih profesörü, Türk tarihçi, akademisyen, yazar olan İlber Ortaylı 21 Mayıs 1947 tarihinde Avusturya'nın Bregenz şehrinde Kırım Tatarı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İki yaşındayken ailesiyle birlikte Türkiye'ye göç etti. İlk ve orta öğrenimini İstanbul Avusturya Lisesinde tamamladı. 1965 yılında Ankara Atatürk Lisesinden mezun oldu. Şu anda Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesidir. Ortaylı, Uluslararası Osmanlı Etütleri Komitesi yönetim kurulu üyesi ve Avrupa İranoloji Cemiyeti ve Avusturya-Türk Bilimler Forumu üyesidir. Ortaylı, Aydın Doğan Ödülü (2001), Avrupa ile Akdeniz Arasında, Lazio Ödülü (2006), Puşkin Ödülü'ne (2007) sahiptir.

          Osmanlı Toplumunda Aile İlber Ortaylı’nın dikkat çekici kitaplarından biri olup, 15. - 16. yüzyıllardan bugüne dek hukukî ve toplumsal çerçevesi içinde Osmanlı ailesinin gelişimini ele alan bir çalışmadır. Ayrıca Ortaylı, eşlerin birbirine karşı sorumlulukları, aile hukuku, çocuğun yetiştirilmesi, devletin Müslüman ve gayrimüslim ailelere yaklaşımı, miras, çok eşlilik, ataerkillik, harem gibi sağlıklı bilgi olmadan üzerine çokça konuşulan mevzuları ilk elden kaynaklarla yorumlamıştır.

          Kitapta genel anlamda anlaşılır bir kullanılırken bazı bölümlerde Osmanlıca ve Arapça kökenli kelimelerin kullanıldığını da belirtmek gerekir. Kitapta açıklama, tartışma, özetleme gibi anlatım teknikleri kullanılmıştır. Anlatımına baktığımızda ise başlıkları büyük harf ve kalın punto ile, önemli noktalar tırnak içinde belirtilerek okuyucunun dikkatinin çekilmesi amaçlanarak hareket edilmiştir. Yer yer görsel ve sayısal veriler kullanılarak okuyucunun olayları daha rahat bir şekilde anlaması kolaylaştırmıştır. Ayrıca belli cümleler (ya da sözcükler) için sayfanın alt kısmında açıklama yapılmış, kaynakça belirtilmiş, daha fazla bilgi için kitap (ya da makale) önerileri yapılmış vb. okuyucunun daha fazla araştırıp konu hakkında bilgi edinmesi amaçlanmıştır.


2008'de İlber Ortaylı.

           İlber Ortaylı’nın kitaplarında genelde Türklerin tarihi (Osmanlı) ile ilgilenmiştir. Ayrıca birçok arşivleri incelemesini de göz önünde bulundurursak tarih bilgisinin ileri derece olduğunu söylemek mümkündür.

          Kitap genel olarak yedi ana bölümden ve sonuç kısmından oluşmaktadır. Ana bölümlerde kendi içinde bölüme ayrılarak anlatım yapılmıştır. Ortaylı, sonuç bölümünde ise tarihin Türkiye'deki aile yapısına nasıl yansıdığını kısa ve öz bir şekilde anlatmıştır.

           Kitaptaki olumsuzluklar biri Arapça ve Osmanlıca kökenli kelimelerin sık sık kullanılmasıdır. Özellikle kitabın ortalarına doğru tarihi terimler çokça kullanıldığı için kitabı okumakta ve anlamakta zorlanılabilir. Ancak Ortaylı genel çerçevede ''aile'' kavramını güzel bir biçimde araştırmış, incelemiş ve okuyucuya aktarmıştır.

          Toplumu meydana getiren en önemli etkenlerden biri ailedir. Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yaşayan çok uluslu yapıdan kaynaklı olarak aile toplumsal çeşitlilikler gösterebilir. Ancak Osmanlı halkı bu toplumsal farklılıkları bir miktar da olsa tolere etmiştir. Zaten aynı coğrafyada yaşayıp birbirlerine saygı duymamak huzurlu bir şekilde yaşamı olanaksız kılar.

          Sadece Osmanlı'da (Müslümanlar) kadın ve erkeklerin ayrı yerde ibadet ettiklerini düşünürken Hıristiyanlarda da (ortodoks, süryani...) bu durumun var olduğunu belirtti. Bu durumun din kaynaklı değil de kültür, coğrafya kaynaklı olduğu bilgisini bizlere sundu. (Sayfa, 151) Ayrıca Ortaylı şunu da söylemekte ''Bu iki cinsiyetin diyalogu açısından bir şey ifade etmiyor, bu toplumda kadınla erkeğin beraberliği yoktu ve halen de aksayan bir beraberlik var. Geçmişte bu toplumda erkekler ve kadınlar ayrı eğleniyordu... (Sayfa, 150)''.

            ''Osmanlı toplumunda her din için belirli kıyafet yasağı vardı. Bu bütün geleneksel toplumlarda vardı. Kıyafet yasağı bu toplumlarda sırf kadını bağlayan bir baskı değildi. (Sayfa, 158)'' şeklinde açıklamalar yaparak İlber Ortaylı, toplumun yanlış normlarını rasyonalist bir biçimde karşılık vermektedir.

           Ayrıca okunmayan toplum tabularından biri olarak sadece başlık parasının İslam dininde olduğudur. Ortaylı bu savı da ''Bu olay, ne sadece Türkiye'ye ne de diğer Arab ve İslam ülkelerine mahsustur. Evlilikte bu tür para ödemeler veya taraflardan birinin maddi istismarı bütün geleneksel - kırsal toplumlarda rastlanabilir. (Sayfa, 90)'' cümleleri ile çürütmektedir.

          Ortaylı’nın da dediği gibi ‘’ Aile toplumun en muhafazakar, az değişen kurumlarından biridir. Aile universal (cihanşumul) özellikleri olan bir kurumdur; ama yerel renkleri de bu özellikleri kadar önemlidir. (Sayfa, 208)’’ Osmanlı (Türk) aile yapısı cumhuriyet rejimi, modernleşme, Atatürk’ün ilke ve inkılapları ile derinden etkilenmiş ancak yerel, kültürel özelliklerini hala yaşatmaktadır.

 

İlber Ortaylı / Osmanlı Toplumunda Aile kitabını satın almak için;

Kaynakça:

                                  

Destek, talep ve görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...