Ana içeriğe atla

Amin Maalouf / Yolların Başlangıcı Eleştiri Yazısı

 AMİN MAALOUF / YOLLARIN BAŞLANGICI ELEŞTİRİ YAZISI

Yolların Başlangıcı

Amin Maalouf ( Fransız aslından çevirenler; Samih Rıfat (1-39), Aykut Derman (40-71) ) .
İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, Mayıs 2014, 426 sayfa.


          Amin Maalouf ya da Emin Maluf (Arapça: أمين معلوف‎ Emin Maʿluf), 25 Şubat 1949 Beyrut doğumlu, kitaplarını Fransızca yazan Lübnanlı yazar. 1976'dan beri Fransa'da yaşamaktadır. Yazar 1993 yılında Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür. Kitapları 40'tan fazla dile çevrilmiş, eserleri Fransa'da ve çevrildiği birçok dilde geniş okur kitlesine ulaşmıştır. 72 yaşında olup hala hayattadır.

Amin Maalouf, 2013

          Yolların Başlangıcı adlı kitabın türü hatırattır. Yani Maalouf'un anılarıdır. Kitapta Amin Maalouf'un kendi ailesinin yakın geçmişini işleniyor. Yazar annesinin kendisine verdiği aile arşivine ait bir bavuldan yola çıkarak ailesinin hikâyesini yarı objektif ve kurgusal bir tarzda ele alıyor. Kitabın ana karakterleri yazarın dedesi Butros ve kardeşi Cebrail. Ailesinin öyküsüyle beraber Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarına ve Atatürk ile ilgili ilginç bilgiler de veriyor. Ailesinin dağıldığı geniş coğrafyada gezerek onlardan kalan izlerin peşine düşüyor. Hikâyeyi temel olarak dedesi Butros üzerinden anlatıyor. Babası ve kendi ailesinden fazla söz etmeden de sonlandırıyor. Her kitabın da olduğu gibi bu kitabında da aşina olduğu Doğu kültürünü başarıyla yansıtıyor.
           Kitap toplam dokuz bölüme ayrılmış durumda. Her bölüm birbirinin devamı niteliğinde devam  etmekte. Kitapta bilinmeyen kelimeler mevcut. Yani yalın bir dille yazılmış fakat bazı kelimelerin anlamları meçhul durumda.  Bu nedenle kelimelerin anlamlarına bakmak durumundasınız. Kitabın anlatımına baktığımızda, mektup yazıları italik biçimde, diğer yazılar normal punto ile yazılmış durumda. Yazar okuyucu ile sohbet ederek yer yer fikirlerini belirtiyor. Yani zaten yazar ailesini araştıran bir kişi olduğu için bu durumu da yapması gerekmekte.
           Amin Maalouf'un kitaplarına genel anlamda bakacak olursak eserlerini Doğu kültürü ile sentezleyerek yazmakta. Hatırat, roman tarzı eserleri bulunan Maalouf'un kitapları 40'tan fazla dile çevrilmiş durumdadır.
           Kitapta Maalouf kendi düşünceleri gerçekçi bir biçimde okuyuculara yansıtmış durumda. Bu nedenle kitabın samimi bir dil ile ele alındığını söylemek mümkün. Ailesi hakkında yaptığı çalışmalarına emek verdiğini, okuduğumuz zaman anlamak olanaklı. Çünkü; araştırmaları için Küba'ya gidip, orada konaklayarak  insanlara ailesi hakkında sorular sorup onların yanıtlarını araması kitapta emek olduğunu göstermekte.
           Maalouf kendi ailesini araştırarak kitaba nesnel ve öznel bir şekilde, yer yer kurgusallıklar katarak fakat genel anlamda kurgusal olmayan bir biçimde aktardığı için okuyucuya haz vermekte. Kitabı okumanız gerekmekte. Yani hatırat türünde ilk kitap okumama rağmen güzel bir kitap olduğunu söylemek mümkün.
          Kitabın son bölümünde bir soyağacı gibi bir şema bulunmakta. Ben de kitabı okurken bir soyağacı şeması hazırlamaya çalıştım. Bu iki şemayı birleştirerek bir soyağacı yapmaya çalıştım. Kitabın yarısına yaklaşmadan önce almıştım bu kararı ve kitabın başlarında sıkıldığımı söylemem mümkün. Bu nedenle soyağacında yanlışlar olabilir fakat çok eğlenceli bir çalışma oldu. İsterseniz sizler de kitabı alarak bu çalışmayı gerçekleştirerek kitap okumayı daha eğlenceli hale getirebilirsiniz. :)

Maalouf'un Hazırladığı Şema
(Yolların Başlangıcı, sayfa:423) 



Kendi hazırladığım şema (soyağacı gibi)

          Hatıratta dikkatimi çeken ve sevdiğim karakterlerden biri olan Butros'tan biraz bahsetmek istiyorum. Bu kişi çocuklarını kendisi Hristiyan olmasına rağmen vaftiz ettirmemiş. Çocuklarının kendi dinlerini istediği şekilde seçebileceklerini düşünerek bu adımı atmış. Evrensel Okul adlı okulda elinden geldiğince laik bir eğitim vermeye çalışmış. Ayrıca Mustafa Kemal'e hayran olduğu için doğacak çocuklarından birine Kamal (Kemal'in Arapça'daki karşılığı) adını verecekti. Erkek çocuğunun olacağını düşündüğü için bu ismi düşünmüştü falat bir kız çocuğu doğdu ve kızına Kamal (Soyağacında adı yazmamakta her çocuğunun adını yazmamıştım. Kamal'i de ekleyebilirsiniz.) adını verdi. Bu nedenlerden dolayı Butros'a sempatim var. O dönemlerde böyle biri olduğu için ...
          Bir insanın kendi tarihini bilmesi, öğrenmesi gerekir. Tıpkı milletlerinin, ülkelerinin tarihini bilmek gibi. Belki de sizin karakterinizin oluşumunda soylarınız etkilidir. Yapbozunuzu tamamlamak için geçmişteki parçaları tamamlamak zorundasınız. ''Yapbozun bir parçası olmazsa bütünlük sağlanamaz. Yapboz parçalarınızı keşfedip yerine yerleştirmelisiniz. Yoksa bir görüntü ortaya çıkamaz.''

Amin Maalouf / Yolların Başlangıcı Kitabını Almak İçin ;

https://www.dr.com.tr/Kitap/Yollarin-Baslangici/                                                                                                                                                                                                      

                                                             

Destek, talep ve görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...