ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI
Yabancı
Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen).
İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.
Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.
Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevirmenlik ve editörlük yapıyor.
New York World-Telegram and Sun gazetesi fotoğraf koleksiyonundan bir Albert Camus portresi. |
Kitapta genel anlamda yalın, sade, anlaşılır bir kullanılmıştır. Ayrıca açıklama, tartışma, özetleme, diyolog, iç diyalog, iç monolog gibi anlatım teknikleri kullanılmıştır. Anlatımına baktığımızda ise konuşmalar tırnak içinde belirtilmiştir. Ayrıca belli cümleler için sayfanın alt kısmında açıklama , bir kelimeyi neden bu şekilde kullandığı gibi, yapılmış ve okuyucunun bilgi edenmesi amaçlanarak hareket edilmiştir.
Kitap iki ana bölümden oluşmaktadır. Ana bölümlerde kendi içinde bölüme ayrılarak anlatım yapılmıştır.
Yazarın kaleminin sıkıcı olduğunu söylemek olanaksız. Genel anlamda olaylar durağan dışı bir şekilde anlatılmakta. Romanın ana kahramanının iç tahlili, psikolojisinin ön planda olduğunu söylemekte gerekmektedir.
Kitaptaki olumsuzlukları söylemek gerekirse bazı bölümlerin çok hızlı bir şekilde geçildiğini ve bazı bölümlerin de üzerinde fazla durulduğunu belirtebilirim. Ancak Camus'un yazdığı romanı beğendiğimi ve tavsiye edilebilecek kitaplar arasında olacağını da eklemek istemekteyim.
Can Sanat Yayınları, Yabancı, Sayfa,84. |
Kitapta dikkatimi çeken kısımlardan biri burası oldu. Çünkü, bir kişinin annesinin ölümünden sonra nasıl davranacağını bile toplumun normlarının belirliyor olması bir toplumsal baskının mevcut olduğunu göstermektedir. Kişi annesinin ölümünde ağlaması gerektiği eğer ağlamaz ise bunun onun gaddar bir kişi olacağı anlamına geliyor olması toplumun kalıplaşmış düşüncelerinin kişi için bir önem arz etmediğini bilerek (toplumun aslıda tüm bireylerin) yaşamamız gerekir. Hatta romanın kahramanı bu tarz üzücü bir durumda (duygularını dışa vuran bir karakter olmadığı için) duygusuz şekilde davrandığı için mahkemede yani adalette bile buna göre yargılanıyor. Yargıda bile toplumun baskısının olduğunun farkına varmalıyız. (Sayfa, 109; Cinayetle suçlanıp annesinin cenazesinde ağlamadı diye idam edilse ne olurdu ki?)
Bir kişinin (özgür, adaletli olarak tanımlayan ortamlarda) isterse toplumun oluşturduğu değer yargılarından, ilkelerinden, örf ve adetlerinden kendini soyutlayarak bir yaşam sürdürebilmesi gerekir. Ancak toplumun kabul etmediği davranışlar ile hareket edince toplum sizleri bir düşman olarak algılayarak sizi farklılığınızdan dolayı yok etmeye çalışıyor. Bu durumda siz özgürlüğün, adaletin olduğunu düşünen insanların bulunduğu komünlerde özgürlüğünüzü kullanarak bir olaya ya da duruma farklı bakış açıları ile bakamaz duruma geliyorsunuz ve eğer farklı bakış açısı ile bakınca da komünlerdeki kişiler tarafından ekarte ediliyorsunuz. Bu ekarte edilme süreci de adalet ile birlikte sağlanıldığına inanılarak hareket ediliyor. ''Başkalarından daha erken ölecektim, orası aşikardı. Ama herkesin bildiği gibi hayat yaşamaya değmez.'' (Sayfa,102)
Albert Camus / Yabancı kitabını satın almak için;
Yorumlar
Yorum Gönder