YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
A)Hayatı
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 27 Mart 1889'da Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı Mısır’ın Kahire şehrinde doğdu. Babası, Manisa’nın tanınmış Karaosmanoğlu Ailesi’ne mensup Abdülkadir Bey, annesi İkbal Hanım’dı. Yakup Kadri 17. asır sonlarında ismi tarihimize karışan, Karaosmanoğulları'nın erkek kuşaktan gelen torunlarındandı. Ailesi Yakup Kadri altı yaşındayken Manisa'ya yerleşti ve yaklaşık yedi yıl burada kaldı. Yakup Kadri için Manisa çok önemli idi.
Yakup Kadri burada Çaybaşı Feyziye Mekteb-i İptidaisi’nde ilköğrenimini tamamladı (1901-1903). İlkokul devresinde bile büyük bir okuma hevesine sahipti. Evleri kitap dolu varlıklı bir ailenin çocuğu idi. Annesi onun tahsil ve terbiyesine önem verdi. Bütün Türk analarının kendisine benzemesini istediği anası, ona kış gecelerinde Ekmekçi Kadın, Monte Cristo gibi romanlar okudu. Bunların kendisinde edebiyat aşkı uyandırdığını söyledi. Annesinin okuduğu Monte Cristo onda derin etkiler bıraktı.
Aile 1903 yılında İzmir'e taşındı. Yakup Kadri burada İzmir İdadisi'ne devam etti. İzmir'de tanıdığı Akhisarlı Abdullah Rahmi, Yakup Kadri'yi edebiyata yönelten kişiydi. İzmir İdadisinde (1903-1905) eğitimini babasının vefatı üzerine tamamlayamadı ve 1905 yılında annesi ile Mısır’a döndü. Mısır’daki Jön Türkler ile tanıştı, İzmir’e dönme isteğinden vazgeçti. Jön Türkler’in etkisiyle politikaya ilgi duymaya başladı İskenderiye'deki bir Fransız Frerler İdadisi’nde ve İsviçre Lisesi’nde eğitim görerek iki yıl sonra ortaöğrenimini tamamladı (1908). Bu yıllarda öğrendiği Fransızca ile Flaubert, Guy de Maupassant, Alphonse Daudet gibi ünlü batılı yazarları okudu. Şerafettin Mağmumi’nin çıkardığı “Türk” adlı dergide Maupassant’tan yaptığı ilk çeviri öykülerini yayınladı.
Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU |
II. Meşrutiyet'ten biraz evvel ailesiyle 1908'de İstanbul’a döndü, Yeldeğirmeni semtine yerleşti ve Balkan Savaşı’na kadar burada yaşadı. Bu arada İstanbul Hukuk Mektebi'ne (Mekteb-i Hukuk) kaydoldu ancak okulu üçüncü sınıftan terk etti. 1909'da arkadaşı Şahabettin Süleyman aracılığıyla Fecr-i Âti topluluğuna katıldı. Aynı yıl Henrik Ibsen’den esinlenerek yazdığı ilk oyunu “Nirvana”, Resimli Kitap Dergisi’nde yayımlandı. Edebiyat yaşamını Servet-i Fünûn dergisinde küçük öyküler yayımlayarak sürdürdü. Mensur şiirler de kaleme aldı.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu İzmir'den arkadaşı Şahabeddin Süleyman'ın teşviki neticesinde, Refik Halid (Karay), Ali Faik (Ozansoy), Celal Sahir (Erozan) ve Müfit Ratip'in toplantılarına katıldı. Bu toplantılar Fecr-i Âti'nin kuruluşunu hazırladı. 1917 yılına kadar Yakup Kadri, edebiyatta ferdiyetçi (bireysellikçi) bir tutum sergiledi.
Bergson ve Freud’un görüşlerinden yararlanarak ruh tahlillerine geniş yer veren öyküler yazdı. İlk öykü kitabı “Bir Serencam”’ı 1913'te yayımlandı. Bu yıllarda Peyam Gazetesi’nde kadın sorunları, hayat, medeniyet ile ilgili birçok konuda makaleler yayımladı. Osmanlı için yıkımın ve acıların yaşandığı 1912-1918 yılları arasında, edebiyatta millîleşmenin ortaya çıktığı görüldü. 1916 yılından itibaren Yakup Kadri, acıları, savaşları içeren hikâyelerini İkdam gazetesinde neşretmeye (yayımlamaya) başladı. Bir süre Üsküdar İdadisi’nde edebiyat ve felsefe öğretmenliği yaptı.
Paris’ten dönen Yahya Kemal ile birlikte edebiyatta, “Nev-Yunanilik” adını verdikleri yeni bir çığır açmak için uğraştı ancak çabaları ilgi görmedi. Yunan ve Latin kaynakları dışında doğu mitolojisine de ilgi duydu. Bu ilgisi nedeniyle bir Çamlıca’daki Kısıklı Bektaşi tekkesine devam etti ve gözlemlerinden yayımlanarak “Nur Baba” romanını yazdı ama karşılaşacağı tepkilerden çekinmesi ve İsviçre’ye gidecek olması nedeniyle romanını o dönemde kitap olarak yayımlamadı.
Daha sonra İsviçre'de bir süre tüberküloz tedavisi gördü. İstanbul'a döndüğünde İkdam gazetesi yazarı olarak Millî Mücadeleyi destekleyen yazılar kaleme aldı (1919). Daha sonra Ergenekon adlı kitabında toplayacağı bu yazılarından dolayı 1921'de Ankara hükümetinin çağrısı üzerine Anadolu'ya geçti. Savaştan sonra Tedkik-i Mezâlim Heyetinde görevli olarak Kütahya, Simav, Gediz, Eskişehir, Sakarya civarını dolaştı. II. Büyük Millet Meclisi'ne önce Mardin (1923-1931) daha sonra da Manisa (1931 -1934) milletvekili olarak girdi.
Yakup Kadri |
Milletvekilliği süresince Hâkimiyet-i Milliye, Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleriyle, imtiyaz sahipliğini yaptığı Kadro dergisinde edebî ve siyasî yazılar kaleme aldı. Kadro, Kemalist devrimleri yanlış yorumladığı ve temel ilkelerin saptırılmak istendiği iddialarından dolayı kapatıldı.
Böylece Yakup Kadri 1934'ün sonlarından itibaren Tiran, Prag (1935-1939), Lahey (1939-1940), Bern (1942-1949), Tahran (1949-1951) ve tekrar Bern (1951-1954) elçilik görevleriyle 'zoraki diplomatlık' mesleğine girmiş olur. 1955'te emekli olarak Türkiye'ye döndü.
27 Mayıs 1960 İhtilâlinden sonra kurucu meclis üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi Manisa milletvekili (1961) oldu. 1962'de Atatürk ilkelerinden uzaklaştığını ileri sürerek partisinden ayrıldı. 1965'te siyasî hayata tamamen veda eden Karaosmanoğlu’nun son resmî vazifesi Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu başkanlığı idi. Yakup Kadri tüberküloz nedeniyle 13 Aralık 1974'te Ankara'da hayata gözlerini kapattı, İstanbul-Beşiktaş'ta Yahya Efendi Mezarlığına annesi İkbal Hanım'ın yanına defnedildi.
B)Edebi Anlayışı
Yakup Kadri'ye ait Yaban adlı roman. |
Roman
Öykü
Şiir
Oyun
| Anı
MonografiMakale
|
Yorumlar
Yorum Gönder