Ana içeriğe atla

Sanat

SANAT EVRENSELLİĞİ VE İLETİŞİM ARACI OLARAK KULLANILMASI

Sana          Sanat evrenseldir. Sanat anlayışı ülkeden ülkeye, ırktan ırka, kişiden kişid kişiye değişsede sanatın ülkesi ırkı ve kişisi olmaz. Türk milliyetçisi  olan bir  bir kikişi "Ben Türküm ve asla yabancıların sanatına ilgi duymam  am,bbakmam,dinlemem." diyemez.''Sanat evrenseldir din, dil, ırk ayrımını kabukabul etmez.


Sanat ve           Sanat ve iletişimin, birbirini var etme sürecinde yaşamsal ilişkisi (semiyotik) vardır. İletişim yalnızca sanatı ileten bir araç olmayıp, aynı zamanda insanın du duygu ve düşüncesinde şekillenerek, sanatın doğmasına ve gelişmesine katkı sağla sağlayan onu besleyen temel kaynaktır. İnsan çevreyi algılama ve kendini anlatma    biçiminde de estetik değerler katarak iç iletişiminden elde ettiği verileri duygu, dü düşünce süzgecinden geçirerek sanata dönüştürmektedir. Çağımızda ise iletişim tek teknolojinin sunduğu olanaklarla hem kendini, hem de sanatı yerellikten, evrenselliğeulaştırmaktadır. Giderek iletişimin sanal bir nitelik kazanması, bir taraftan et etkileşimi kolaylaştırarak insanlığın önüne yeni fırsatlar açarken, diğer taraftan y taraftan yüz yüze iletişimi zayıflatmış yakın iletişimin derinlik, estetik boyutlarını yüzeyselleştirmiştir. Sanat, iletişimle olduğu gibi, bilimle de insanlığın gelişim sü sürecinde yol arkadaşıdır. İnsan, bilimle çevreyi anlama değiştirme ve yönetme bbecerilerine ulaşırken, bu mirası kendinden sonra gelen kuşaklara iletişimle  bırakabilmiştir.!UNUTMAYALIM!'' Sanatta ayrım yoktur,her renkten herkfkfkf    her kişilikten insan olabilir.''

                           

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...