Ana içeriğe atla

Burcu Özdemir / Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın Hareketi (1919 - 1930) Eleştiri Yazısı

 BURCU ÖZDEMİR / SOVYETLER BİRLİĞİ'NDE KOMÜNİST KADIN HAREKETİ (1919-1930) ELEŞTİRİ YAZISI

Burcu Özdemir / Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın Hareketi (1919 - 1930)

Burcu Özdemir.
İstanbul: Yordam Kitap, Temmuz 2021, 144 sayfa.


          Dr. Burcu Özdemir, Sovyet tarihçisi. Sovyet Rusya ve Azerbaycan'da Türk-Rus ilişkileri ve ideolojisi, cinsiyeti, propagandası hakkında yazılar yazmaktadır. Marmara Üniversitesi/ Lipetsk Pedagoji Üniversitesi/ Moskova Devlet Üniversitesi'ni bitirmiştir.   
          Burcu Özdemir, Araştırma - İnceleme, Siyaset - Politika kategorilerinde eserler de vermiş bir yazardır. Rusya'nın Kürt Politikası (Başlangıçtan 1947'ye), Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın Hareketi (1919 - 1930) gibi kitaplar yazmıştır. Makalelerine https://bayar.academia.edu/Burcu%C3%96zdemir ulaşabilirsiniz. 

Burcu Özdemir.

          Kitabın dil ve üslubu genel anlamda yalın, sade (halkın anlayabileceği) şekildedir. Fakat bazı terimler (Marksizm, burjuva, kapital vb.) bulunmaktadır. Bu nedenle bu tarz kelimelerin anlamaları bilinmeden okunursa dil ve anlatımının zorlayıcı gelme ihtimali vardır. Ancak yinelemekte fayda vardır ki çok fazla terim kullanmadığını söylemekte doğrudur, kitap kadın hareketi konusunu güzel bir biçimde ele almış durumdadır. Kitapta açıklama, tartışma, özetleme gibi anlatım teknikleri kullanılmıştır. Anlatımına baktığımızda ise başlıkları kalın punto ile, önemli noktalar tırnak içinde belirtilerek okuyucunun dikkatinin çekilmesi amaçlanarak hareket edilmiştir. Ayrıca belli cümleler için de sayfanın alt kısmında açıklama yapılmış, kaynakça belirtilmiş, daha fazla bilgi için kitap önerileri yapılmış vb. okuyucunun daha fazla araştırıp konu hakkında bilgi edinmesi sağlanmıştır.
          Burcu Özdemir SSCB tarihinde yaşanan kadın hareketleri durumlarının nasıl, neden ve kimler tarafından ortaya çıktığını anlatmıştır. Ayrıca Sovyet arşivlerinden de yararlanarak kaleme aldığı bu kitap, Jenotdel konusunda Türkiye’de yayınlanan ilk bağımsız ve geniş kapsamlı çalışma olma özelliğini taşımaktadır.
          Kitap genel anlamda 3 ana bölümden ve giriş kısmından oluşmaktadır.  Ana bölümlerde kendi içinde bölüme ayrılarak anlatım yapılmıştır. Giriş bölümünde ise Sovyetler'de yaşanan kadın sorunun temelinden, Marksist teoriden vb. gibi konulardan bahsederek okuyucuyu kitaba yaklaştırmayı amaçlamıştır.



          Kitabın olumsuzlarından biri olarak sürekli kadın aktivizmden bahsetmek bir süre sonra insanı sıkmakta, yani bazı yerlerin sanki kendini tekrar ettiğini düşündürmektedir. Ancak kitabın birçok kaynakça, arşivden belgeler ile okuyucuya Özdemir'in kalemden ulaşması zevk vermekte. SSCB tarihi için, o dönemi, hayatı, toplumsal yaşamı algılayabilmek için okunması tavsiye edilecek kitaplar arasındadır.
           Kitapta dikkati çeken noktalardan biri ya da gözlemim olarak SSCB'nin kendi ülkesine halkı kazandırmak için bir asimilasyon yaptığını vurgulamak gerekir. Kendi komünist, sosyalist ideolojileri çerçevesinde halka şekil vererek ülkeyi yeniden oluşturmaktadırlar.
          Sovyetler birçok milletin, halkın birleşmesi sonucunda oluştuğu için belli bir kültür ortamı yoktur, haliyle kadınların ilişkileri ve hareketleri de bu oranda doğu vb. toplumlarda değişmektedir. Özdemir kitabında bu ayrımları da ele alarak okuyucuya daha keyifli bir kitap sunmuştur.

Vladimir Lenin.

          Sonuç olarak SSCB komünist, Marksist, sosyalist rejimin pratikteki halini ortaya çıkarmıştır. Bu ortaya çıkarışta da bazı doğrular çiğnenmiş olabilir. Hükümet elinden geldiğince Jenotdel gibi örgütler ile ülkesini refaha kavuşturmayı hedeflese de dönemdeki sebepler (savaş, ABD, kapitalizm) yüzünden amaçlarına ulaşamamıştır. Sovyetlerdeki kadınların da o baskıcı, hoşgörüsüz toplumun örfleri, adetlerinden nasıl yavaş yavaş sıyrıldığını, bir anda her şeyin süpriz olmadığını, temel ile beraber gerçekleştiğini göstermektedir. SSCB'nin kurucusu olan Lenin'ninde hangi temel ile kurulduğunu söylemektedir. ''Biz, dilimizi ve ülkemizi seviyoruz, ve onun emekçi yığınlarını demokratik ve sosyalist bilinç seviyesine yükseltmek için elimizden geleni yapıyoruz.''
          İnessa Armand, Aleksandra Kollontay, Nadejda Krupskaya gibi isimlerin kadın aktivizmi, hareketi ve özgürlükleri için kormadan savaştıkları için onları tebrik ediyorum...






Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın Hareketi (1919 - 1930) Adlı Kitabını Almak İçin ;


                                                                                                                                   

Destek, talep ve görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...