Ana içeriğe atla

Kendinizi,kendinizle vakit geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin. Ne Demek?

  'Kendinizi,kendinizle vakit geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.' Ne Demek?

          Herkese merhaba yepyeni bir günden 😀😊. Bugünkü yazımızda Andrey Tarkovski bizlere ne anlatmaya çalıştığını sorgulayacağız, düşüneceğiz ve düşünme çukurumuzdan çıkıp bir noktaya varacağız. Bakalım bu söz bizlere neler anlatıyor?


          Yalnızlık; İyi midir, yoksa kötü müdür? Yalnızlık dediğimiz kavram nedir? Yalnızlık sözlüklerde 'Yanında başkaları bulunmayan, tek başına olan canlı .' şeklinde tanımlanır. Peki gerçekten yalnızlık tek başına olan kişiye mi denir ? Yoksa kendini diğerlerinden soyutlayan bireye mi denir? Yalnız olursak kötü mü oluruz? İnsanlar toplukları neden oluşturur? İnsan yaşadığı her dönemde toplukları ve devletleri meydana getirmiştir. Bir insan ya da canlı kendi kendine yetemez mi? 
           Acaba Tarkovski bizlere ne demeye çalışıyor? Kendinizi, kendinizle vakit geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin diyor. Aslında o da kendi kendimize vakit geçirmemin yalnızlık olduğunu söylüyor. Bir insan ya da canlı neden yalnız olmak ister? Yalnızlık genel olarak kötü bir şey olarak algılanır. Aslında o kişiyi yalnız bırakan o yalnızlığı kötüleyen toplum ya da kişiler değil midir? Hayatımızı yalnız bir şekilde geçirmek mümkün müdür? 
          Dünya'nın en yalnız insanı var mıdır? Varsa kimdir? Nerede yaşar? Dünya'nın en yalnız insanı fotoğrafta gördüğünüz kişi. Bu kişinin adı bile yok, bilinmiyor. Yanına yaklaşmak yasak. 4000 hektarlık alana girmek yasak. Neden yasak? Dünya'nın en yalnız insanının bu duruma düşmesi kim sağladı? Orada bulunan belirli kişiler bu kabileye sahip yanı Dünya'nın en yalnız insanın kabilesindeki insanları öldürdüler. Bunun sonucunda yalnız başına, tek birey olarak kaldı. Kimsenin yanına yaklaşmamasının nedeni de o tarz tek başına yaşayan insanların grip virüsüne bile dayanıksız yani ölümcül olabileceği için yanına yaklaşılmıyor. En son 1988 yılında görüntülendi ve bir belgeselde yer verildi. Yaklaşık 23 yıldır tek başına yaşıyor. Dünya'nın en yalnız insanı hakkında bilgi almak için https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44960530 linke tıklayabilirsiniz.
          Düşünün ve hayal edin. Tek başınıza bir yerde yaşadığınızı hayal edin. Ama telefon, tablet, internet herhangi bir teknolojik araçta olmasın. Yaşayabilir misiniz? Şuanda yazdığım yazıyı ya da klavye ile dijital ortama aktırdığım yazımı telefon ya da bilgisayardan okuyorsun. Yaşayabilir misin? Kendi yemeğini kendin yapacaksın, yemek değil meyvenin, sebzeni, temizliğini tek başına yapacaksın. Yalnızlık tek başına yaşamaktı. Günümüzde ise bu kavram çok farklı kullanılıyor. Asosyal olanlar için yalnızlık kavramı özleşmiş durumda fakat öyle değil :) .

          !!UNUTMAYALIM!! 'Hayat herkesi yalnız bırakabilir önemli olan düşünerek yaşamaktır, hayatta kalabilmektir.''. 😁 😀

                                                                          

Destek, talep ve görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...