Ana içeriğe atla

Sanat Eserlerinde Yer Alan Unsurlar Nelerdir?

  SANAT ESERLERİNDE YER ALAN UNSURLAR NELERDİR?

          Bir eserin sanat eseri değeri taşıyabilmesi için birtakım temel unsurlarbulundurması gerekir. Bu temel unsurlar, üç tane olup bunlar: Süje, estetik obje ve estetik yargıdır.Süje, sanat eserini ortaya koyan sanatçıya denir. Estetik obje ise sanatçının etrafında gördüğü ve sanat eserine dönüştürebileceği her şeyi kapsayan şeylerdir. Estetik yargı ise, ortaya konan sanat eserinin beğeni durumu, takdir edilme sayısıdır. Bu yargı, bir sanat eserinin güzel olup olmadığına da kanaat getirebilir.

Sanat eserinin belli başlı nitelikleri: Özgün olması, estetik değer tasıması, biriciklik, yaratıcılık, duyusallık, kişisellik, ölçülülük, kalıcılık, hayal gücüne dayanma, yerellik ve evrensellik...


  • Tek tip üretim değildir, bu anlamda zanaat ve teknolojiden farklıdır.
  • Doğuştan getirdiğimiz ancak zamanla gelişen, ilerleyen ve güçlenen beğeni yeteneğimize hitap eder ve beğeni yeteneğini geliştirir.
  • Üretildiği  kültürün dışındaki izleyiciyi de etkiler.
  • Sanatçının özgün kişiliğinden doğar.
  • Duyu organlarına hitap eder.
  • Benzersiz ve tektir.
  • Onu izleyene estetik bir haz verir.
  • Duygusal zeka ve bedensel yetenekler gerektirir.
  • Sanat, hayal gücüne dayanır
  • Her gerçek sanat eseri, geleneğe bağlılığı oranında, onu yadsıyıcı bir özellik taşır.
  • Orantılılık, uyum, simetri, hacim, ahenk ve bütünlük gibi özellikler taşır.
  • Başka bir eserin taklidi değildir. Bazı güzel eserler kopyalanıp birçok insana ulaştırılır. Kopyalama yani reprodüksiyon ise sanatsal değil teknik üretimdir.
  • Bir grubun, cemaatin veya toplumun bir özelliğini yansıtsa da dünyadaki tüm gruplarda ortak olan öğeyi yansıtır.
  • Z amanın yok ediciliğine direnir, geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe kalır.
  • Sanatçı kendi hissettiklerini, algıladıklarını ve önemsediklerini sanat eserine yansıtır.
  • Bakır bir ibriği, bir otomobili, bir kılıcı tıpatıp yeniden üretebiliriz. Fakat bir sanatçının bir eseri kaybolsa, aynı sanatçı onun tıpatıp aynısını yapamaz.(Zambak Yayınları, Ortaöğretim Felsefe Ders Kitabından derlenmiştir.                                                                                               

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...