Ana içeriğe atla

İnsan Neden Soru Sorar?

  İNSAN NEDEN SORU SORAR?😊

          İnsan aklı,uzuvları veya organları vs. olan varlığa mı denir? Dünya insanlardan oluşur. Peki  burada yaşayanlar insan mıdır? İnsan nedir? İnsan olmak diye kalıplaşmış sözcük grubu nedir? Neden ortaya çıkmıştır? İnsan olalım ve insanca yaşayalım sözü neden çıkmıştır? İnsan yaşadıklarıyla yaşar ve belki de bazıları yaşattıklarını yaşatır. İnsani duygular nedir? İnsan neden düşünür, neden sorgular, neden aklını kullanır? Bu soruları daha önce düşündük. Şimdi biraz siz de beyin fırtınası yapın, ben de beyin fırtınası yapıyım. Hayatta insan olmasa bu kadar yaratılan maddeler ne işe yarayacaktı? İnsani duygular;insana özgü olan merhamet, sevgi, saygı, senin benim hisstiğim duygular... Hayatımıza anlam katan olaylar duygularımız ve yaşadıklarımız. İnsan; yaşadıklarıyla büyür,gelişir ve öyle ölür.İnsan bu durumda hayattır,hayatta insandır diyebiliriz.Hayatı yaşarsan ölemezsin. İnsanın sorgulaması beyni yani aklı ile ortaya çıkmıştır.Sorgulamak sadece insana özgü mü? Sorgulama eylemi bizi hayatta mı tutar?Her şeyi sorgulamak yürek ister. Peki her şeyi düşeniblir miyiz? Neden katı kurallar var?İnsanları neden sınıflara bölerler? Dünya'da nasıl yaşamalıyız? Aslında sormuş olduğum soruların hepsinin kesin ya da net bir cevabı yok. Bu net cevaba nasıl ulaşıcağız. Herkes yaptıklarını ve yapmış olduklarını sorguluyor. Dünya'da nasıl ama nasıl yaşayacağız. Dünya'da insan olmasa olmaz. İnsanda düşünme yeteneği olmasa insan olmaz mı? İnsan neden soru sorar?


          İnsan neden kendini geliştirir? Yani binevi Dünya'dakileri sorgulayarak aklını kullanır.Bunun sonucunda bilim ortaya çıkar. Bu yazdıklarım beyninizi kurcaladı ve düşündünüz. Boş yaşamıyoruz. Bu hayatı doldurmamız gerekir. Hayatı anlamak için soru sormak gerekir.Ardından bu soruları cevaplarken hayatı bittiğine varmamız gerekir. Hayatı nasıl anlamalıyız? Hayat bizleri bir yere götürür mü? Biz hayatı yaşarken bazıları yaşamaz.Peki bu yaşanmaz nasıl olur?Her sorunun yanıtını bulabilir miyiz?Dünya'yı düşünmemiz lazım.Hayatı dolu dolu,bilgili yaşayalım.Dünya'yı sevelim ve doğru biçimde yaşayarak ilerleyelim.Bir gün hayatı iyiki yaşadık diyelim. !UNUTMAYALIM! 'Soru sormazsak gelişemeyiz gelişmemiz için soru sormamız gerekir.'
                                                        
                                                                  

                                 

Destek, talep ve görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...