Ana içeriğe atla

Divan Edebiyatı Nazım Türleri

Divan Edebiyatı Nazım Türleri


 

Divan Edebiyatı Nazım Türleri

 

1-Tevhid

2-Münacat

3-Naat

4-Mersiye

5-Medhiye

6-Hicviye

7-Fahriye

 

 

1. TEVHİD

* Allah’ın birliğini ve yüceliğini konu edinen ve kaside nazım biçimiyle yazılan şiirlerdir.

* Tevhit ve münacat divanlarda en başta yer alır.

* En tanınmış tevhit Nabi’nindir.

 

1. Nedürîkî cihanda izzet ü câh

         Eser-i lâ ilâhe illallah

 

2. Kime düşse olur saîd-i ebed

         Nazar-ı lâ ilâhe illallah

 

3. İldi dünya dünini nûrânî

         Kamer-î lâ ilâhe illallah

 

4. Toludur arş ü ferş û kevn ü mekân

         Haber-i tâ ilâhe illallâh

5. Âlem ü âdemün zuhûrı nedür

        Mazhar-i lâ ilâhe illallah

 

6. Kimyâdur ki kalbi hâlis ider

         Cevher-î lâ ilâhe illallah ………

                                                            Şeyhî

 

2. MÜNACAT

* Allah’a yalvarıp yakarılan ve ondan af dilenen şiirlerdir.

* Genellikle kaside nazım şekliyle yazılırlar.

* Tevhit ve münacat divanlarda en başta yer alır.

 

Ey cümle halkun maksudı al gönlümi senden yana

 

Ey külli şey'ün mevcûdı al gönlümi senden yana

 

 

Budur yüregüm yarası gitmedi yüzüm karası

 

Ey bî-çâreler çaresi al gönlümi senden yana

 

 

Nefs elinden âvâreyem hırs elinden bî-çâreyem

 

Gayrı kime yalvarayum al gönlümi senden yana

 

 

Kurtar nefsün belâsından cân bu lûtfu bular senden

 

Nota ihsân ola senden al gönlümi senden yana

 

 

Elüm sana irmekliğe gözüm seni görmekliğe

 

Tapuna yüz sürmekliğe al gönlümi senden yana

                                                                                         ÜMMÎ SİNAN

 

3. NAAT

* Hz. Muhammed’ı öven ve kaside şekliyle yazılan şiirlerdir.

* Hz. Muhammed’in türlü vasıfları ve mucizeleri anlatılır.

* En tanınmış naat Fuzuli’nin Su Kasidesi’dir.

 

Canım kurban olsun senin yoluna

 

Adı güzel kendi güzel Muhammed

 

Şefaat eyle bu kemter kuluna

 

Adı güzel kendi güzel Muhammed

 

 

Mü'min olanların çoktur cefâsı

 

Âhirette olur zevk ü safâsı

 

On sekiz bin âlemin Mustafa'sı

 

Adı güzel kendi güzel Muhammed

                                                           Âşık Yunus

 

 

4. MERSİYE

* Ölen kişilerin ardından söylenen yas şiirleridir.

* İslamiyet öncesi edebiyattaki adı sagu, halk edebiyatındaki adı ise ağıt’tır.

* Genellikle terkib-i bend ve kaside nazım şekliyle yazılır.

 

Mersiye-i Hazret-i Süleymân Hân aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân

(Birinci bend)

 

Ey pây-bend-i dâm-geh-i kayd-ı nâm ü neng

Tâ key hevâ/yi meşgale-i dehr-i bî-direng

 

An ol günü ki âhir olub nev-bahâr-ı ömr

Berg-i hazana dönse gerek ruy-ı lale-reng

 

Âhir mekânının olsa gerek cür’a gibi hâk

Devrân elinde irse gerek câm-ı ayşa seng

 

İnsân odur ki âyine veş kalbi sâf ola

Sînende n’eyler âdem isen kîne-i peleng …..

                                                                                    Hazret-i Süleyman

 

5. MEDHİYE

* Ünlü bir kişiyi övmek için kaside şekliyle yazılan şiirlerdir. Ya padişah, vezir, şeyhülislâm gibi

yaşayan devlet büyüklerine ya da 4 halife ve başka din-tarikat ulularına yazılır.

* Dört halife için yazılanlara “medh-i çehar-yar-ı güzin” denir.

* Medhiyelerde ve hicviyelerde abartılı bir üslûp vardır.

 

Kaside Der-medh-i Sultan Mehemmed Hân

Sâye-bân duttı şukûfe sebze vü âb üstüne

Sâkiyâ sun leblerün nuklin mey-i nâb üstine

Çiçek, yeşilliğin ve suyun üstüne gölgelik etti. Eysâki!  şarabın üstüne dudaklarının mezesini sun

 

Mutribün gül-gûn yüzinde perde-i evtâr-ı çeng

Çekdi mısdar safha-i hurşid ü mehtâb üstine

Çalgıcının gül renkli yüzünde çeng tellerinin perdesi güneş ve mehtabın üstüne mısdar çekti …….

                                                                                                                                    Sultan Mehemmed Hân

 

6. HİCVİYE

* Herhangi bir kişiyi ya da düşünceyi yermek amacıyla kaside veya kıta nazım biçimleriyle yazılan

şiirlerdir.

* Halk edebiyatındaki adı “taşlama”, yeni şiirimizdeki adı “yergi”, batı edebiyatındaki adı ise “satirik

şiir”dir.* Medhiyelerde ve hicviyelerde abartılı bir üslûp vardır.

* En ünlü hicviye şairi Nefi’dir.

 

Uzaklaşmaz hep yakında gezerdim

Güçlü idim domatisi ezerdim

Diz boyu göl bulsam iyi yüzerdim

Nerde kaldı benim hızlı gençliğim

 

Eylemem ölsem de kizb'i ihtiyar

Doğruyu söyler gezer bir şairim

Bir güzel mazmun bulunca Eşrefâ

Kendimi hicveylemezsem kâfirim.               

                                                                          Eşref

 

7. FAHRİYE

* Şairin kendisini övdüğü kıta veya kasidelere fahriye denir. * Genellikle kasideler içinde bir

bölümdür.

* Fahriyede de sanatlı bir üslûp kullanılır.

* Bu alanda da Nefi meşhurdur.

 

Şehâ vasfun gülistânında bir bülbül durur

Vasfî Ki tekrâr itdüği her lahza medhün dâstânıdur            

                                                                                                    Vasfî

           (Sultânım, Vasfî senin övgü bahçende bir bülbüldür, ki her an tekrar ettiği senin övgünle ilgili destandır.)

                                                                  

Destek, talep ve görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yirmi

-20          20. Bir çocuk bile ilk zamanlar ona kadar saymayı öğrenir, yirmiye kadar saymak zordur onun için. Bizler ise dünyada yaklaşık 20 yıldır ruhumuzla, bedenimizle varız. Ruh için fazla, insan hayatı için kısa sayılabilecek yıl sayısı kadar.           İnsan neden memnun olmaz? Küçükken büyümek, büyürken küçülmek ister. İnsan geri getiremeyeceği ya da durduramayacağını bildiği şeylere etki edemeyeceğini bildiği için memnuniyetsizleşir. Küçük iken büyüyünce her şeyin güzel olacağını, istediğimiz gibi yaşayacağımızı umarak büyüdük. Ama öyle değilmiş.           Bir olgunun belirsiz olması durumu bizi tedirgin eder. Sonucu iyi olsa bile. İnsan önünü, arkasını net bir biçimde görmek ister. Ancak yirmili yaşlar öyle değil. Hayatımızdaki hiçbir şey belli değil. İleride ne olacağımız belli değil. İnsanın bu yaşlarda varoluşsal sancılar çekmesi normal herhalde. Karşısına çok fazla seçenek çıkıyor: mesleği, ilgi ala...

Albert Camus / Yabancı Eleştiri Yazısı

ALBERT CAMUS / YABANCI ELEŞTİRİ YAZISI Yabancı Albert Camus (Fransızca aslından çeviren: Ayça Sezen). İstanbul: Can Sanat Yayınları, Mart 2021, 112 sayfa.           Albert Camus (Fransızca telaffuz: [albɛʁ kamy]; 7 Kasım 1913 - 4 Ocak 1960), Fransız yazar ve filozof olan Camus varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir "varoluşçu" ya da "absürdist" olarak tanımlamaz. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür. Yazar, deneme, roman, hikaye, oyun türünde birçok eserler vermiştir.           Ayça Sezen, İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevi...

Köpek Kalbi

 Köpek Kalbi   “Tiyatro Eleştiri Yazısı” Kapak Tasarımı: Genco Demirer.          Mihail Bulgakov’un 1925 yılında yazdığı ancak 1987 yılına kadar Rusçada yayımlanmayan Köpek Kalbi adlı kitabı Onur Demircan yönetmenliğinde (ilk oyun) 23 Ocak 2025'te Müze Gazhane'de  uyarlanarak seyircisiyle buluşmakta. Acayiptir ki 28 Ocak'ta ''Cadı Kazanı'' tiyatrosuna da gitmiştim. Oyuncular; Ali Gökmen Altuğ , Cander Çandarlı , İrem Arslan , Onur Şirin .           Şarik , bir sokak köpeğidir. Bir gün üzerine kaynar su dolu tencere dökülür, bir cerrah onu bulur ve evine götürür, iyileştirmeye çalışır. Daha sonra köpeğe bir insanın Türk eyerini ve erkek testislerini nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik insanlaşmaya başlar. Sovyetler Birliği'nde iş bile bulur, yavaş yavaş sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Can Yayınları, Köpek Kalbi.           Tiyatro iki saat ve iki perdeden oluşmaktadır. Açıkçası benim ilk uzun t...