ATATÜRK’ÜN Sanata ve Sanatçıya Verdiği Önem
Atatürk, sanatı seven, sanatçılara değer veren ve onları destekleyen bir devlet adamıdır. Çocukluğundan itibaren sanata ilgi duymuş ve sanatın bazı dallarıyla çok yakından ilgilenmiştir. Gençliğinde şiir ve edebiyata yakınlık duymuş, Namık Kemal'in şiirlerini okumuş ve ondan etkilenmiştir. Atatürk'ün kaleme aldığı ve 1927 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde okuduğu "Nutuk" adlı eseri,Atatürk'ün en büyük edebî eseridir. Yazmış olduğu "Oğuz Oğulları" adlı şiir de Atatürk'ün şiir konusundaki yeteneğini sergileyen ve her Türk'ün okuması gereken bir eserdir. Atatürk, şiir ve edebiyat dışında müziğe de büyük bir ilgi duymuştur. Şarkı ve türküleri dinlemekten büyük bir zevk alan Atatürk, zaman zaman okunan şarkılara eşlik etmiş, oynanan halk oyunlarına katılmıştır. Bazı Rumeli türküleri, onun sesinden notalara dökülmüş ve müzik repertuarımızda yer almıştır.
14 Ekim 1925’te İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda öğrencilerin “Hayatta müzik gerekli midir?” sorusuna verdiği yanıt, sanatla ilişkisi bağlamında çok iyi bir örnek teşkil eder: “Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzikle ilgisi olmayan mahlukat insan değildir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise, müzik behemehal vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz.”
Atatürk, Sofya’da görevli olduğu zamanlarda çok sesli müziğe ilgisi artmıştır. Klasik müzik ve opera konserlerine gitmekten çok keyif alıyordu. Cumhuriyetimizin ilanından sonra, ülkemizde bu tarz müzik türlerini tanıtma fırsatı bulmuştur. Sadece sanat değil mimari yönünden de çok güçlü olan Atatürk, o zamanda yapılmış binaların ne kadar güzel olduğunu söylememize gerek yok.
Atatürk'ün, tiyatro, edebiyat, heykeltıraş, mimari, resim, müzik gibi sanatın bütün dallarıyla ilgilendiği gibi bu konuda desteğinizde asla esirgememiştir. Atatürk, Çankaya Köşkünde sanatçıları ağırlardı ve onlarla sohbetler ederek bilgilerini paylaşırdı.
Atatürk’ e göre sanatın tanımı; "Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu anlatım sözle olursa şiir, ezgi ile olursa müzik, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur."
Sanatın, toplumda ilerlemesini ve önemini ise şu sözleriyle belirtmiştir; "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir," "Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felâkete mahkûmdur," "Dünyada medenî, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet, mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir."
https://www.mynet.com/ yardım alınmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder